Bir Kız Çöpte Eski Bir Şifonyer Buldu ve Onu Şık Bir Mobilya Parçasına Dönüştürdü: Öncesi ve Sonrası Fotoğrafları O Kadar Şaşırtıcı Ki!
Şifonyer ve ben uzun zamandır üzerinde düşündüğümüz projeyi sonunda hayata geçirdik. Onun, verandamıza mükemmel bir ekleme olacağını düşündüm; bir yandan biriken dağınıklığı saklarken, bir yandan da orada daha önce değerlendirdiğimiz ayakkabılık ile uyum sağlayacaktı.
Yenileme sürecine, Fae ve metal bir sünger yardımıyla şifonyerin eski cilasını sökerek başladım. Plywood ve çam ağacı çok değerli olmadığı ve bazı çekmeceler eksik olduğu için, şifonyeri boyamaya karar verdim. Ahşabın boyanmasına karşı çıkanlar olabilir, ancak her durumda iç mekanın genel tarzı göz önünde bulundurulmalı diye düşünüyorum.
İlk olarak, ahşaptaki kusurları pürüzsüz hale getirdim ve yüzeyi iyice temizledikten sonra boyama işlemine geçtim. İç rafları, ayakkabılık projesinden artan boyalarla boyadım, çünkü raflar plywooddan yapılmıştı.
Dış yüzey için “Yeşil Yosun” adını verdiğim bir renk seçtim. Boya, etiketinde akrilik emaye olarak belirtilmişti ancak alkid boya gibi davrandı – kalın ve kokusuzdu, ama mükemmel bir kapatıcılık sağladı ve sadece iki kat uygulama yeterli oldu. Şifonyerin üst kısmındaki kusurlu birleşim noktasını gizlemek için, ahşap bir süpürgelik kullanarak sıvı çivilerle yapıştırıp ince çivilerle sabitledim. Ardından, birleşim noktasını ahşap dolgu ile doldurdum.
Eksik çekmeceleri yerine koymak için pazardan aldığım kalıpları, yapıştırıcı, köşe parçaları ve zımba ile kapaklar yapmayı planladım. Ancak, ağustosta aldığım odun kuruyup kapaklarda hafif bir yamulmaya neden olduğu için planlarım biraz aksadı.
Kapak ön yüzleri için, kırsalda bulduğum metal bir ağı tercih ettim ve bu ağı altın rengine boyadım. Ağı, kenarlarını önceden bükerek zımba ile kapak çerçevesine tutturdum.
Son olarak, koleksiyonumdan çıkma vintage pirinç menteşe ve kulpları ekledim. Ve işte, yenilenen şifonyer kullanıma hazır!
Yeni görünümü ve fonksiyonelliği sayesinde, verandadan öte bir yerde de kendine yer bulabilir.