Bugün, klasik bir Kruşçev dönemi tek odalı dairenin çağdaş ve şık bir mekâna dönüşümünü sergiliyoruz. Dairenin sahibi Pavel, mevcut alanı ustalıkla geniş bir mutfak-oturma odasına dönüştürerek modernizasyonun potansiyelini gözler önüne seriyor. Fotoğraflar, aynı bakış açılarından çekilerek bu dramatik değişimi ortaya koyuyor.

Spot aydınlatmanın eklenmesi, ortamı ısıtarak davetkâr bir ışıltı sağlıyor. Aynalar ise sadece loş ışıkta bir zerafet katmakla kalmıyor, aynı zamanda alanı görsel olarak genişleterek iç mekânın daha ferah algılanmasına katkıda bulunuyor.

Mutfak, beyaz fayansları ve dolaplarıyla İskandinav tarzında dekore edilmiş olup, zarif siyah mobilyalarla kontrast oluşturarak minimalizm ve sofistikasyon arasında uyumlu bir denge kuruyor.

Pavel, mutfağın yasal olarak alt kattaki yaşam alanı olmayan bir bölüm üzerine taşınmasının mümkün olduğunu belirterek pratik yenilikleri gözler önüne seriyor.

Daha önce değerlendirilmeyen bir köşe, kullanışlı bir dizüstü bilgisayar istasyonuna dönüştürülmüş.

Mutfağın taşınması kararı, belirgin bir yatak odası alanının yaratılmasını sağlamış.

Dekoratif bir merdiven, hem şık bir aksesuar hem de kıyafet asmak için pratik bir çözüm sunuyor.

Kompakt ama samimi yatak odası, bir komodini de sığdırarak alanı maksimum verimle kullanıyor.

Banyo, eski küvetin yerine modern bir duş kabini ile büyük bir yenilik geçirmiş ve ek olarak bir çamaşır makinesi entegre edilmiş.

Yenilenen koridorda, beyaz duvarlar ve bir ayna, alan algısını önemli ölçüde artırıyor.

Yeni oluşturulan bir giyinme odası, giysiler, ütü masası ve çeşitli eşyalar için bolca depolama alanı sunarak dağınık bir ortamın önüne geçiyor.

Girişte, 30 metrekarelik bu alanın nasıl akıllıca kullanıldığını gösteren yeni yerleşim planının şematik bir temsili bulunuyor.

Siz bu yenilemeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu dönüşümü başarılı buluyor musunuz, yoksa geleneksel Kruşçev tasarımını korumaktan yana mısınız? Görüşlerinizi duymak isteriz!